Beyin, Ses, Algı

Birinci bölümde, kayıt teknolojisi öncesinde “Müzik Seslerinin Algılanması” konusunda özet bilgilere değinilmiştir. Sesin, kaynağından çıkıp kulak ve diğer fiziksel ortamlardan etkilenerek geçtikten sonra elektriğe dönüşerek beyine ulaşması ve böylece algılanması kısa örneklerle aktarılmıştır. Bu bölümde, kayıt işlemlerine ilişkin teknolojinin kullanılmasında önce ham maddenin yani “ses” in tanınması amaçlanmıştır.

Hava molekülleri yaşadığımız ortamlarda havada asılı durmaktadır.Boğazımızda da yuvarlak ve yatay halde duran kaslar var ve bu kaslar daralabiliyor,tamamen kapanabiliyor ve açılabiliyor. Biz ciğerlerimizdeki havayı diyafram yardımıyla geri ittiğimizde,bu kaslar sıkışıp gevşeyerek, havanın önüne bir set oluşturuyor. O zaman tül-perde inceliğindeki bu kaslar titremeye başlıyor. Daraldığı zaman tiz frekansları, genişlediği zaman bas frekansları oluşturacak titreşimler yapıyor.

Bu kaslar titreştiği zaman, bir enerji açığa çıkar. Bu enerji, ağzımızdan hava moleküllerini de hareket ettirerek çıkar, yani hava molekülleri bir yanındaki hava molekülüne çarparak bulunduğu konuma geri döner. Eğer bu moleküller yerlerine geri dönmeseler, konuştukça havasız kalmamız gerekirdi. Burada bir enerjinin iletimi söz konusudur. Hava molekülleri kulak deliğimizden içeri girer ve kulak zarını titreştirir.

Kulak zarına üç tane kemik bağlı durur. Bu kemikler gelen sesi büyütür ve amplifikatör görevi görür. Orta kulakta bir sıvı vardır. Sesler sıvıyı titreştirerek sıkıştırıp gevşetirler. Bu sıvı torbasının alt tabanından beyin sinirleri sesi elektriğe

çevirir ve beyne iletir. Beyin bunu yorumlamaya başlar ve algılar. Ses hava moleküllerinin hareketi. Algı dediğimiz şey ise, elektriktir. Her şeyin algısı insan üzerinde böyle elektrik şeklinde ortaya çıkıyor. Çünkü beyin elektrikle çalışıyor.

Perde Algılanması

Karmaşık bir ses kulağımıza gelince,kulak zarı bu sese uyarak içeri dışarı periyotlu bir titreşim yapmaya başlar. Kulak zarının titreşimleri, kulak kemikleri aracılığıyla, mekanik olarak, oval pencere zarına iletilir. Oval pencere zarı da hemen hemen aynı titreşim örneğiyle titreşmeye başlar. Kulak zarı da kemik zinciri de ilettikleri titreşimin farklı selenlerin binişmesiyle oluştuğunu bilmezler. Titreşimin ilk analizi salyangozda yapılır.

Oval pencere zarındaki karmaşık titreşimler salyangoz sıvısında hareketli dalgaların oluşumuna yol açar. Dalgalar oluşmaya başladığı anda sesi oluşturan farklı frekanstaki bileşenlerin ayrıştırılması işlemi de başlar.

Taban zarındaki rezonans bölgelerinin her biri kendi rezonans frekansıyla titreşir. Bu titreşimlerin fazı, rezonansa sebep olan selenin kulak zarındaki orijinal titreşimdeki fazıyla bağlantılıdır, fakat ona eşit değildir. (Flanagan, 1972). Kuşkusuz,

ayrık rezonans bölgeleri için böyledir ama, rezonans bölgelerinin binişmesi, durumu önemli ölçüde karıştırır. Yani, bir karmaşık ses salyangozda son derece karışık bir durumun ortaya çıkmasına neden olur. Karmaşık bir sesin perdesinin algılanmasıyla ilgili mekanizmada, uyarılan nöronların ard arda gönderdiği sinyallerin zaman içindeki dağılımının hiç hesaba

katılmadığını söylemek mümkün değildir. Hayret edilecek derecede verimli çalışmaya ve birçok destekleyici sistemden yararlanmaya ayarlanmış bir sinir sisteminin, çevresel kanallarda zaten hazır bekleyen bir çeşit mors kodunu yaptığı değerlendirmelerde kullanmadığına inanmak zordur. Nitekim, bazı psikofizikel deneylerin sonucu, ancak, sinyallerin zaman içindeki dağılımının hesaba katıldığını varsayarak açıklanabilmektedir. Veya, belirli bir akustik sinyal iki kulağa ayrı ayrı birkaç ms gecikmeli olarak gönderilirse, periyodu bu gecikme kadar olan donuk bir perde algılanmaktadır. Bu deneylerin sonuçları, yalnızca taban zarındaki rezonans bölgelerinin konumunun analiz edildiğini varsayarak açıklanamaz.

Teknik yönden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Ali ERAL’ a, bu çalışmaya işık tutmak amacıyla yaptığım röportajlara katıldığı için Suden PAMIR’ e Sinan Bökesoy’ a teşekkürü borç bilirim.

Diğer Kaynaklar DUTAR, Celal, Ses Frekans Tekniği, DÜZGÜN, Murat, Müzik ve MIDI, KUL, İlhami, Bilgisayarla Ses ve Müzik Teknolojisi, ZEREN, Ayhan, Müzik Fiziği, Suden Pamir ile yapılan Özel görüşme , Sinan Bökesoy ile yapılan Özel görüşme.